Kur'an-ı Kerim » Türkçe » Haşr Suresi

Türkçe

Haşr Suresi - Ayet sayısı 24
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ( 1 ) Haşr Suresi - Ayaa 1
Göklerde ve yerde olanlarin hepsi Allah'i tesbih etmektedir, O üstündür, hikmet sahibidir.
هُوَ الَّذِي أَخْرَجَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن دِيَارِهِمْ لِأَوَّلِ الْحَشْرِ ۚ مَا ظَنَنتُمْ أَن يَخْرُجُوا ۖ وَظَنُّوا أَنَّهُم مَّانِعَتُهُمْ حُصُونُهُم مِّنَ اللَّهِ فَأَتَاهُمُ اللَّهُ مِنْ حَيْثُ لَمْ يَحْتَسِبُوا ۖ وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ ۚ يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُم بِأَيْدِيهِمْ وَأَيْدِي الْمُؤْمِنِينَ فَاعْتَبِرُوا يَا أُولِي الْأَبْصَارِ ( 2 ) Haşr Suresi - Ayaa 2
Ehl-i kitaptan inkar edenleri, ilk sürgünleri yurtlarindan çikaran O'dur. Siz onlarin çikacaklarini sanmamistiniz. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacagini sanmislardi. Ama Allah'in azabi, onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yüreklerine korku düsürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardi. Ey akil sahipleri! Ibret alin.
وَلَوْلَا أَن كَتَبَ اللَّهُ عَلَيْهِمُ الْجَلَاءَ لَعَذَّبَهُمْ فِي الدُّنْيَا ۖ وَلَهُمْ فِي الْآخِرَةِ عَذَابُ النَّارِ ( 3 ) Haşr Suresi - Ayaa 3
Eger Allah onlara sürgünü yazmamis olsaydi, elbette, onlari dünyada baska sekilde cezalandiracakti. Ahirette de onlar için ates azabi vardir.
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۖ وَمَن يُشَاقِّ اللَّهَ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ ( 4 ) Haşr Suresi - Ayaa 4
Bunun sebebi sudur: Onlar Allah'a ve Resulüne karsi geldiler; Kim Allah'a karsi gelirse Allah'in azabi siddetlidir.
مَا قَطَعْتُم مِّن لِّينَةٍ أَوْ تَرَكْتُمُوهَا قَائِمَةً عَلَىٰ أُصُولِهَا فَبِإِذْنِ اللَّهِ وَلِيُخْزِيَ الْفَاسِقِينَ ( 5 ) Haşr Suresi - Ayaa 5
Hurma agaçlarindan her hangi bir sey kesmeniz veya kökleri üzerinde birakmaniz hep Allah'in izniyle ve O'nun, yoldan çikanlari cezalandirmasi içindir.
وَمَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ مِنْهُمْ فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلَا رِكَابٍ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ يُسَلِّطُ رُسُلَهُ عَلَىٰ مَن يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ( 6 ) Haşr Suresi - Ayaa 6
Allah'in, onlardan peygamberine verdigi ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, diledigi kimselerin üzerine salar. Allah her seye kadirdir.
مَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَىٰ فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاءِ مِنكُمْ ۚ وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانتَهُوا ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۖ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ ( 7 ) Haşr Suresi - Ayaa 7
Allah'in o kent halkindan, Resulüne verdigi ganimetler, Allah'a, Resul'e, ona akrabaligi bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalniz zenginler arasinda dolasan bir sey olmasin. Peygamber size ne verdiyse onu alin. Size neyi yasakladiysa ondan sakinin ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'in azabi siddetlidir.
لِلْفُقَرَاءِ الْمُهَاجِرِينَ الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِن دِيَارِهِمْ وَأَمْوَالِهِمْ يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا وَيَنصُرُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ ( 8 ) Haşr Suresi - Ayaa 8
Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarindan ve mallarindan çikarilmislardir, Allah'in lütuf ve rizasini ararlar; Allah'a ve Resulüne yardim ederler. Iste dogru olanlar onlardir.
وَالَّذِينَ تَبَوَّءُوا الدَّارَ وَالْإِيمَانَ مِن قَبْلِهِمْ يُحِبُّونَ مَنْ هَاجَرَ إِلَيْهِمْ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمْ حَاجَةً مِّمَّا أُوتُوا وَيُؤْثِرُونَ عَلَىٰ أَنفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ ۚ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ( 9 ) Haşr Suresi - Ayaa 9
Ve onlardan önce o yurda yerlesen imana sarilanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü gögüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçlari olsa dahi, onlari öz canlarina tercih ederler. Kim nefsinin cimriliginden korunursa, iste onlar umduklarina erenlerdir.
وَالَّذِينَ جَاءُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْإِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلًّا لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ ( 10 ) Haşr Suresi - Ayaa 10
Onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeslerimizi bagisla, kalplerimizde inananlara karsi bir kin birakma! Rabbimiz! Sen çok sefkatli, çok merhametlisin!"
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ نَافَقُوا يَقُولُونَ لِإِخْوَانِهِمُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَئِنْ أُخْرِجْتُمْ لَنَخْرُجَنَّ مَعَكُمْ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمْ أَحَدًا أَبَدًا وَإِن قُوتِلْتُمْ لَنَنصُرَنَّكُمْ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ( 11 ) Haşr Suresi - Ayaa 11
Münafiklarin, kitap ehlinden inkar eden dostlarina "Eger siz yurdunuzdan çikarilirsaniz, mutlaka biz de sizinle beraber çikariz sizin aleyhinizde kimseye asla uymayiz. Eger savasa tutusursaniz, mutlaka yardim ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onlarin yalanci olduklarina sahitlik eder.
لَئِنْ أُخْرِجُوا لَا يَخْرُجُونَ مَعَهُمْ وَلَئِن قُوتِلُوا لَا يَنصُرُونَهُمْ وَلَئِن نَّصَرُوهُمْ لَيُوَلُّنَّ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنصَرُونَ ( 12 ) Haşr Suresi - Ayaa 12
Andolsun eger onlar, çikarilirsalar, onlarla beraber çikmazlar; savasa tutusmus olsalar, onlara yardim etmezler; yardim etseler bile arkalarini dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardim edilmez.
لَأَنتُمْ أَشَدُّ رَهْبَةً فِي صُدُورِهِم مِّنَ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَفْقَهُونَ ( 13 ) Haşr Suresi - Ayaa 13
Onlarin kalblerinde sizin korkunuz, Allah'in korkusundan fazladir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.
لَا يُقَاتِلُونَكُمْ جَمِيعًا إِلَّا فِي قُرًى مُّحَصَّنَةٍ أَوْ مِن وَرَاءِ جُدُرٍ ۚ بَأْسُهُم بَيْنَهُمْ شَدِيدٌ ۚ تَحْسَبُهُمْ جَمِيعًا وَقُلُوبُهُمْ شَتَّىٰ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَعْقِلُونَ ( 14 ) Haşr Suresi - Ayaa 14
Onlar toplu olarak sizinle savasamazlar, ancak, müstahkem sehirlerde yahut duvarlarin ardindan (sizinle savasmak isterler). Kendi aralarindaki çekismeleri siddetlidir. Sen onlari toplu sanirsin, oysa onlarin kalbleri daginiktir. Böyledir, çünkü onlar aklini kullanmayan bir topluluktur.
كَمَثَلِ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ قَرِيبًا ۖ ذَاقُوا وَبَالَ أَمْرِهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ( 15 ) Haşr Suresi - Ayaa 15
(Bu yahudilerin durumu) kendilerinden az önce, islerinin günahini tatmis olan, ahirette de kendileri için aci bir azab bulunan kimselerin (Bedir'de cezalarini bulan putperestlerin) durumu gibidir.
كَمَثَلِ الشَّيْطَانِ إِذْ قَالَ لِلْإِنسَانِ اكْفُرْ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِّنكَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ رَبَّ الْعَالَمِينَ ( 16 ) Haşr Suresi - Ayaa 16
(Yahudileri kandiran münafiklarin durumu da) tipki seytanin durumuna benzer ki insana "Inkâr et." dedi, (insan) inkar edince de: "Ben senden uzagim, ben âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarim!" dedi.
فَكَانَ عَاقِبَتَهُمَا أَنَّهُمَا فِي النَّارِ خَالِدَيْنِ فِيهَا ۚ وَذَٰلِكَ جَزَاءُ الظَّالِمِينَ ( 17 ) Haşr Suresi - Ayaa 17
Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateste oldu. Zalimlerin cezasi budur.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَلْتَنظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ( 18 ) Haşr Suresi - Ayaa 18
Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kisi, yarin için ne (yapip) gönderdigine baksin. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptiklarinizdan haberdardir.
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ نَسُوا اللَّهَ فَأَنسَاهُمْ أَنفُسَهُمْ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ ( 19 ) Haşr Suresi - Ayaa 19
Allah'i unutup da Allah'in da kendilerini unutturdugu kimseler gibi olmayin onlar, yoldan çikan kimselerdir.
لَا يَسْتَوِي أَصْحَابُ النَّارِ وَأَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۚ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَائِزُونَ ( 20 ) Haşr Suresi - Ayaa 20
Cehennem ehli ile cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli kurtularak isteklerine erisenlerdir.
لَوْ أَنزَلْنَا هَٰذَا الْقُرْآنَ عَلَىٰ جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ ۚ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ ( 21 ) Haşr Suresi - Ayaa 21
Biz bu Kur'ân'i bir daga indirseydik, Allah'in korkusundan onu bas egmis, parça, parça olmus görürdün. Bu misalleri düsünsünler diye insanlara veriyoruz.
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ ۖ هُوَ الرَّحْمَٰنُ الرَّحِيمُ ( 22 ) Haşr Suresi - Ayaa 22
O, öyle Allah'tir ki O'ndan baska tanri yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyen bagislayandir.
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ ۚ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ( 23 ) Haşr Suresi - Ayaa 23
O, öyle bir Allah'tir ki, kendisinden baska hiçbir tanri yoktur. O, mâlik ve sahiptir, münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavusturandir, gözetip koruyandir, üstündür, istedigini zorla yaptiran, büyüklükte esi olmayandir. Allah puta tapanlarin ortak kostuklari seylerden münezzehtir.
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ ۖ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ ۚ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ( 24 ) Haşr Suresi - Ayaa 24
O, yaratan, var eden, varliklara sekil veren Allah'tir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun sânini yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her seyi hikmeti uyarinca yapandir.

Rastgele Kitaplar

  • Kur’ân ve Sünnet Işığında Sihir, Hakikati, Etkisi, Hükmü, Korunma ve Tedâvi YollarıÖyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bir sürü hurafe ve hile baş göstermiş ve bunlar, din ya da akıl engeline takılmadan insanların içine kadar işlemiştir. Öyle ki, insanlardan birçoğu ya sihri meslek edinip onu yaymaya başlamış; ya sihre müptela olup sihir yapanların pençesine düşmüş; ya da sihir vasıtasıyla insanlara zarar verir hale gelmiştir.Hiç şüphesiz Kitap ve Sünnetteki deliller ve ileri gelen âlimlerin icması şu noktada ittifak etmiştir ki: Sihir haramdır ve sihir yapan kişi kınamayı hak etmiş kötü bir kimsedir. Aynı şekilde aklı olan herkes -müslüman olmasa dahi sihrin, akıl ve beden üzerinde yıkıcı etkileri olan tehlikeli bir şey olduğunu bilir.

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/260905

    Download :Kur’ân ve Sünnet Işığında Sihir, Hakikati, Etkisi, Hükmü, Korunma ve Tedâvi Yolları

  • Cennetin ÖzellikleriCennet hakkındaki sözümüz -Allah Teâlâ'nın izniyle- O'nun kitabı Kur'an-ı Kerim'den: Cenneti, cennet nimetlerini ve cennetlikleri yaratan Allah Teâlâ ile Kur'an-ı Kerim ve sahih sünnette geldiği üzere, cennete giren ve ayakları cennet toprağının üzerine basan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in haberleri hakkında olacaktır.

    Yazan : Muhammed b. İbrahim et-Tuveycrî

    Çeviren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan

    Source : http://www.islamhouse.com/p/79212

    Download :Cennetin ÖzellikleriCennetin Özellikleri

  • Kur’ân ve Sünnet Işığında Sihir, Hakikati, Etkisi, Hükmü, Korunma ve Tedâvi YollarıÖyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bir sürü hurafe ve hile baş göstermiş ve bunlar, din ya da akıl engeline takılmadan insanların içine kadar işlemiştir. Öyle ki, insanlardan birçoğu ya sihri meslek edinip onu yaymaya başlamış; ya sihre müptela olup sihir yapanların pençesine düşmüş; ya da sihir vasıtasıyla insanlara zarar verir hale gelmiştir.Hiç şüphesiz Kitap ve Sünnetteki deliller ve ileri gelen âlimlerin icması şu noktada ittifak etmiştir ki: Sihir haramdır ve sihir yapan kişi kınamayı hak etmiş kötü bir kimsedir. Aynı şekilde aklı olan herkes -müslüman olmasa dahi sihrin, akıl ve beden üzerinde yıkıcı etkileri olan tehlikeli bir şey olduğunu bilir.

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/260905

    Download :Kur’ân ve Sünnet Işığında Sihir, Hakikati, Etkisi, Hükmü, Korunma ve Tedâvi Yolları

  • Sahâbe Arasındaki Merhamet (Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in Ehl-i Beyti ile Sahâbe Arasındaki Rahmet Bağı)Ümmetin fırkalara bölünmesinin sebeplerini araştırıp bu sorunu çözmek şer'î bir taleptir. Burada, sonuçları ümmeti sarsan büyük bir sorundan bahsedeceğim. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ashâbı ile Ehl-i Beyt ve diğer insanlar arasındaki merhametten kısaca söz edeceğim. Aralarında geçen savaşlara rağmen onlar birbirlerine karşı yine de merhametlidirler.Uydurma hikâyeler anlatanlar bilmez gibi görünseler ve haberleri rivâyet edenler ondan bahsetmeseler de, bu bir gerçektir, bu gerçek apaçık kalacak ve bu haberleri aktaranların çoğunun uydurmalarına ve hayallarine cevap verecektir. Bu uydurmaları, hevâ sahipleri, siyasî emelleri olanlar ve düşmanlar tarafından menfaatlarını gerçekleştirmek ve bu ümmet arasındaki ayrılık ve bölünmeyi kökleştirmek üzere kullanılmıştır.

    Yazan : Salih b. Abdullah ed-Derviş

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan

    Source : http://www.islamhouse.com/p/104598

    Download :Sahâbe Arasındaki Merhamet (Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in Ehl-i Beyti ile Sahâbe Arasındaki Rahmet Bağı)Sahâbe Arasındaki Merhamet (Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in Ehl-i Beyti ile Sahâbe Arasındaki Rahmet Bağı)

  • Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Sevgisi ve AlâmetleriHiç şüphe yok ki Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'i sevmek, îmândandır. Nitekim kulun, Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-'i kendi canından, babasından, evlâdından, âilesinden, malından ve bütün insanlardan daha çok sevmesi gerektiğine delil teşkil eden pekçok âyet ve hadis bulunmaktadır.

    Yazan : Fadl İlahi Zahir

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Çeviren : M.Beşir Eryarsoy

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/191795

    Download :Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Sevgisi ve AlâmetleriPeygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Sevgisi ve Alâmetleri

Dili

Choose Suresi

Rastgele Kitaplar

Choose tafseer

Participate

Bookmark and Share